ADALET TECELLİ ETMEZSE

Adalet; "justitia est honeste vivere, neminemi laedere,suum cuique tribuere" yani
"Şerefli yaşamak, başkasına zarar vermemek, herkesin hakkını vermektir" der Romalı Hukukçu Ulpianus.
Adaletli olmak yüce erdemlerden biridir.
El Adl; mutlak adâlet sahibi, çok adâletli, asla zulmetmeyen; her şeyi yerli yerine koyan demektir.
Adalet ile hükmetmek adaletli olmak erdemi ve Adalet yasasının birlikte çalışmasıdır...
Biz biliriz ki bu adanmışlık gerektirir.
"Kenar-ı Diclede bir kurt kapsa koyunu,
Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu!” adanmışlığı ile hükmetmek...
Ve en nihai noktayı Kuran-ı Kerim koyar
"Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine de olsa adaletten asla ayrılmayan, Allah için şahitlik eden kimseler olun. Nisa 135
Adalet tecelli etmezse,
Adaletsizliğe uğrayan mutsuz, umutsuz olur
Adaletsizlik yapan, en güzel surette yaratılmışken 'Esfeli Safilin'e yani aşağıların aşağısına doğru düşmeye başlar.
En çok kendi vicdanında mahkum olur...
Dostoyevski'nin Raskolnikov'u gibi kendi kendini sürgün eder...
Dünyanın illüzyonunda ruhunu kaybeder...
Adalet tecelli etmezse, insan insana zulm ederse işte o vakit beyaza siyah, gündüze gece, iyiye kötü, duru suya çamur bulaşır...
Adalet tecelli etmezse dünya üzerinden bir ateş topu büyüyerek, yakarak, yıkarak geçer...
Tek bir canlıya değen bir zerre alevin yıkımı tüm varoluş için olur...
Öyle ise
Yaradanın en yüce adalet sahibi olduğunu biliyorum
Yaradanın adaletinin tecelli etmesine tanık olmanın nasıl bir his olduğunu biliyorum
Sağduyulu bir adaletin hakim olmasına tanık olmanın nasıl bir his olduğunu biliyorum
Adaletin zerresinin yeryüzünü aydınlatmasının mümkün ve güvenli olduğunu biliyorum
21 Şubat 2020
Ayşe Bilgen